Kudüs’ü Mardin’e benzeten Dr. Karadeniz: “Mardin’de konfor ve lükse aldananlar geçmişe gün yaşayabiliyor”

MARDİN – Mardin Artuklu Üniversitesi Toplum Bilimi Bölümü Doç. Dr. Sıtkı Karadeniz, Mardin’in iki ayrı site kendisine görüldüğüne değinerek, “İlk başlarda yıpranmamış Mardin’da, konfor ve lükse aldanıp gitmiş olanlardan arada bir geri dönüşler dahi bahis konusu olabiliyor. Yıpranmamış şehirde yaşayanların, Mardin’dahi yaşadıkları duygusuna sahip olduklarını söylememiz pres” dedi.

Mardin Artuklu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Doç. Dr. Sıtkı Karadeniz, Mardin’dahi iki kent algısı olduğu değerlendirmesinde bulundu. Yukarı Mardin’in elan kan alan, insanın rahat edebileceği, geriye çevrik ruh yoğunlukları yaşanabileceğini rapor fail Dr. Karadeniz, bunun örneklerini gördüğünü aktararak, “Yıpranmamış şehirde yaşayanların, Mardin’bile yaşadıkları duygusuna erbap olduklarını söylememiz edisyon, bu duyguyu çarkıt Mardin’üstelik ancak yaşayabiliyorlar. Onun amacıyla üstelik aynı müddet bakir Mardin’bile yaşadıktan bilahare sakat Mardin’e dönenler oluyor. İlk başlarda bakir Mardin’da konfor ve lükse aldanıp gitmiş olanlardan hoşgörüsüz dönüşler de bahis konusu olabiliyor” dedi.

“Burada sokaklar var, sokağı paylaşan insanlar birbirleri ile komşuluk ilişkileri yaşarlar”

Dr. Karadeniz, Mardin’in, bakir Mardin ve bozuk Mardin yerine tanımlanan bire bir yapısı olduğunu dile getirerek, “Yıpranmamış Mardin olarak adlandırdığımız vadi, 1990’lı yılların başında yerleşime küşade ve şu anda nüfusun önemli benzeri kısmını barındırıyor. Orada mevcut nüfusun çoğunluğu eski Mardin’den gidenlerden oluşuyor. O günlerde insanlar, alelumum daha abat, henüz prestijli tıpkısı hayat gitmek için modern binaların nesir edildiği yıpranmamış şehre kafile etmişler ve yan yerine buranın adı Yenişehir’dir doğrusu. Tedricen çevreden üstelik barhana almıştır. Kentlerin sosyal hayatı birlikte kendisi ile belirlenebilen yahut dönüşebilen benzeri şeydir. Örneğin bozuk şehirde sokaklar var, tıpkı sokağı paylaşan insanlar birbirleri ile komşuluk ilişkileri yaşarlar, çocukları sokağa çıkıp baziçe oynarlar. Fakat yeni Mardin’e baktığımız antlaşma insanların hızla tamamı apartmanlarda oturuyor. Torunlar, oyun oynayacakları ahit parklara masarif. Elan öncesinde onları ortaklaştıran oyunlar, arkadaşlık biçimleri bakir kentle gelişigüzel dönüşüme uğradı. Esbak kuşaktan birlikte büyüyen insanlar eskimemiş kente gelmeleriyle ve çarkıt/yeni, fevk/bayağı namına ayrılmasıyla kültürel kendisine da ayrılmaya başlıyor. İçerisinde yaşamış olduğunuz mekan, yaşayacağınız hayatı kocaman ölçüde belirleyebiliyor” şeklinde konuştu.

“Alelumum çarkıt Mardin’e Mardin demeyi tercih ederler”

Bakir Mardin’e konfor ve lükse aldanıp gitmiş olanlardan kavrayışsız dönüşlerin üstelik bahis konusu olabildiğini aktaran Dr. Karadeniz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Buradan barhana edenlerin uyarlama sürecinde konfor önemlidir, zira insanlar konfora çabuk alışır. Mekan olarak sakil tutku yaşanmamıştır amma proses içerisinde komşuluk ilişkilerinin zayıflaması insanları erinçsiz porte, zira beş altı kişiyi fark etmek dışında ilişkiniz dayanıklı olamaz. Ayrıntılar birbirini ihtimal tıpkısı şekilde tanıyabilir. Komşuluk ilişkileri birbirine selam vermekle sadık kalır. İnsanlar burada, eski Mardin olarak adlandırılan yerde eksantrik bir komşuluk, meleke, çocukluk ilişkisi yaşarken bakir şehirle gelişigüzel bu format değişiyor ve dönüşüyor.”

Kentin yoğunluğu nedeniyle orada da sıkışıklık yaşandığını kaydeden Dr. Karadeniz, “Her tarafın apartmanlaşmasıyla beraber zaman kabul etme sorunu doğuyor. Yukarı Mardin’in elan nefes düzlük, insanın şen edebileceği geriye çevrilmiş kalp yoğunluklarının yaşanabildiği tıpkı yer olduğu görülüyor. Bunun örneklerini gördüm, eskimemiş Mardin’dahi yaşarken sakat Mardin’e dönenler oldu. İlk başlarda yeni Mardin’de konfor ve lükse aldanıp gitmiş olanlardan ansız dönüşler birlikte bahis konusu olabiliyor. Eskimemiş şehirde yaşayanların kendisini Mardin’de hissetmeme duygusu olduğunu söylememiz olanaklı. Görüştüğüm ve Mardinli olan eşhas alelumum bozuk Mardin’e Mardin demeyi yeğleme ederler. Şu anda yaşadığı yeri Mardin yerine tanımlamıyor Mardin’in yerlisi” ifadelerini kullandı.

“Kudüs’ü Mardin’e analog kendisine görebiliriz”

Karadeniz, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu nev çarkıt mefret kentler genişlemeye müsait değiller. Aileler büyüdüğünde, füru dünyaevi çağına geldiğinde çatı yapacak bakir düz olmadığı üzere daima bir dışarı taşkın bahis konusu oluyor. Amman’ın yakınındaki Sili şehrini ve Kudüs’ü Mardin’e eş yerler olarak görebiliriz. Kudüs’e gittiğiniz devir bozuk ve yeni tevessül etmek için şehrin ikiye ayrıldığı görülüyor. 19. yüzyıldan itibaren nüfusun çabuk artışıyla ve kentleşmeyle gelişigüzel, böylesi tarihi kentlere intisap etmek türlü olmadı. Burada da yukarı/aşağı veya sakat/yeni olarak iki şehir algısı bakidir. Burada yaşayan herkesin deneyim etmiş olduğu tıpkısı şeydir bu.”