ÇANAKKALE AZA BAĞIŞINDA TÜRKİYE’DE 2’NCİ SIRADA

ÇANAKKALE nüfusunun başka illere göre beş altı olmasına karşın Türkiye genelinde uzuv bağışında 2’nci tam vadi alıyor. Çanakkale’nin uzuv bağışı üzerine duyar olmasını bölgesel sosyo-kültürel nedenlere bağlayan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Cabir Kayran, “Dirim tarzı, dini inançlar, eğitim düzeyi, ailevi yapılar uzuv bağışında çokça etkilidir. Bölgemizdeki vatandaşlarımızın yetişek ve dimağ düzeyi faziletkâr olduğu üzere aza bağışına daha duyarlı. Bu de ilimizi aza bağışında Türkiye’birlikte 2’nci sıraya yükseltiyor” dedi.

Aza yetmezliği zımnında diyalize sınırlanmış hayatını devam yol açmak zorunda mütezayit hastalar üzere organ aktarımı koskocaman ayrımsız düz taşıyor. Türkiye’dahi binlerce sayrı sağlığına kavuşabilmek için nakil sırası bekliyor. Sağlık Bakanlığı’nın 2022 yılı verilerine göre ise Çanakkale nüfusunun sair illere göre beş altı olmasına karşın, organ bağışı sıralamasında Türkiye’üstelik 2’nci tam vadi alıyor. ÇOMÜ Aza Aktarım Merkezi Müdürü Prof. Dr. Cabir Düz, Çanakkale’nin uzuv bağışında bu büyüklüğünde önde olmasının sosyo-kültürel nedenlere bağlayarak, hat namına sükse oranı yüksek nakiller gerçekleştirdiklerini söyledi. Örgen naklinde iki kaynaktan faydalanıldığını dile getiren Prof. Dr. Cabir Alan, “Bunlardan birincisi kadavra dediğimiz hastanelerin ağır hizmet ünitelerinde hatır ölümü gerçekleşmiş hastalardan alınan organların kullanılmasıdır. Diğeri üstelik canlı dediğimiz akrabalar arası örgen transferidir” ifadelerini kullandı.

‘HER YIL 25 BİN HASTA AZA BEKLEME SIRASINDA HAYATINI KAYBEDİYOR’

Türkiye’bile bellek ölümü gerçekleşen gelişigüzel 5 hastadan hemen 1’inin organlarını bağışladığına dikkati çeken Prof. Dr. Cabir Düz, “İdeal olan, yeğleme edilen kadavra dediğimiz yavaş bakımdaki hatır ölümü gerçekleşmiş kişilerden alınan organların kullanılmasıdır. Ancak maalesef ülkemizde bergüzar oranları az çok bağan. Yapılan istatistiklere bakarak ülkemizde kanı ölümü gerçekleşen seçkin 5 hastadan elden biri organlarını bağışlıyor. Gene sonuç yıllardaki verilere bakacak olursak, milyon can başına bağışlanan örgen sayısı Avrupa’bile 25-30 düzeyindeyken, ülkemizde 3-4 düzeyinde. Esenlik Bakanlığımız örgen bağışı üstüne akıbet yıllarda haddinden fazla kısık hem amme spotları hem da lehçe toplantılar gerçekleştiriyor. Buna kapalı olarak hediye sayısında bir miktarda ayrımsız hareketlenme var ama bibi istenen düzeyde değil. 30 binin üstünde uzuv bekleyen parasız var. Almanak bağışlanan aza sayısı 4 bin civarında. Yani gelişigüzel sene 25 bin parasız örgen bekleme sırasında hayatını kaybediyor” dedi.

‘SIRA MUNTAZIR HASTALAR İÇİN BİR DÜŞ, BIREY TUTUNMA KAYNAĞI’

Çanakkale’dahi sonuç ayrımsız yılda 48 düşünce ölümü gerçekleştiğini söyleyen Prof. Dr. Kayran, “Bu kişilerin derakap birden hepsi organlarını bağışladı. Bursa Koordinasyon Merkezi’nde 656 hastanın us ölümü gerçekleşti. Ülkemizde toplamda 4 bin civarında hatır ölümü gerçekleşti. Kadavradan alınan organlar bekleme sırasındaki hastalar amacıyla bire bir rüya, dirilik tutunma kaynağı. Böbrek yetmezliği olan şahıslar üzere diyaliz geçici yerine yaşamı uzatabiliyor amma genel olarak sahn süresini kısaltıyor. Bugün böbrek yetmezliğinden 100 kişinin diyalize girmeye başladığını düşünürsek, 100 kişinin 17 tanesi diyalize sınırlanmış komplikasyonlardan kıran bire bir sene böylece hayatını kaybediyor. 5 yıl içinde ise yüzdelik 50’si hayatını kaybediyor. 10 senenin üstünde diyalize giren güç sayısı, umumi diyalize girenlerin elden yüzde 5’idir” açıklamalarında bulundu.

‘UYGUN BİR VERİCİ BULUNMAZSA HAYATINI KAYBEDİYOR’

Diyalizin bodur sürede hayatı tutulmaya sağlayıcı benzeri çevirgeç olduğunu fakat detaylı dönemde maltalık süresini kısalttığını dile getiren

Prof. Dr. Düzlük sözlerini şöyle sürdürdü: “Karaciğer amacıyla maalesef kim hakeza tıpkısı diyaliz makinesi üstelik namevcut. Bunlar eğer uygun bire bir verici bulunmazsa hayatını kaybediyor. Ülkemizde böbrek nakli bekleyen kişi sayısı 27 bin, uykuluk muntazır dirilik sayısı 2 bin, ihtisas nakli muntazır yaşama sayısı 800’dür. Bunun sebebi karaciğer yetmezliğinin aktarım dışında bir alternatifi, makinesi yok. Bu hastaların çoğu maalesef bekleme sırasında yaşamını yitiriyor. His amacıyla elan üstelik yoğun. Önsezi yetmezliğinde takkadak kadavradan alınan dürü ancak aktarım yapılabiliyor. Etkili tıpkısı insanın kalbini başkasına takamazsın.”

‘ÇANAKKALE’DE HALKIMIZ BU AZA BAĞIŞINDA HADDINDEN FAZLA DUYARLI’

Çanakkale ve yer illerin örgen naklide Türkiye’üstelik bildirme ak yazılı iller arasında düz aldığını söyleyen Prof. Dr. Kayran, “Esenlik Bakanlığı’nın 2022 yılında yaptığı bir çalışmada, bulunduğumuz havza aza bağışında Türkiye’da birinci tam saha alıyor. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Organ Nakli Birimi’nin ayrı tıpkısı özelliği daha var; organ nakli merkezimiz Türkiye’da aykırı donör dediğimiz 60 gözyaşı üstü organların kullanımında Türkiye’da bir numara sırada saha alıyor. Bu bizim amacıyla oldukça hava verici bir levha. Muvaffakiyet oranlarımız yüzdelik 98 civarında. Dini inançları, hayat tarzı, hayata bakış, toplumsal nedenler, hatta ilmek alimlerinin bu laf yaklaşımı üstelik aza bağışına çok etken. Çanakkale’de halkımız organ bağışı üstüne haddinden fazla duyarlı. Onun dışında üniversite personelimiz, yöneticimiz, rektörlerimiz bu konuda çok duygun. Dolayısıyla bütün bu bağdaşları bire bir araya getirdiğimizde Çanakkale şu anda Türkiye’birlikte organ bağışı sırasında ikinci sırada yer alıyor. Bu bizim üzere çok hava donör tıpkı levha, hem bölge itibariyle hem yurttaş hizmeti anlamında evire çevire tıpkı evolüsyon. Organ bağışlarını takkadak güney Marmara Bölgesi’nde değil, umum Türkiye’üstelik yaygınlaşmasını diliyorum” diyerek konuştu.

Share: