Kuş Cenneti’ndeki yangınlar çevrecileri endişelendiriyor

Kuş Cenneti’ndeki yangınlar çevrecileri endişelendiriyor

MERSİN Mersin’in Silifke ilçesinde ‘Kuş Cenneti’ olarak dahi aşina Göksu Deltasında akşam başlayan cuşiş sabaha cebin bizatihi sönerken, bölgede herhangi bir yıl ayrımsız dönemde çıkan yangınlar çevrecileri endişelendiriyor.

Uluslararası Ramsar Sözleşmesi ile esirgeme altında kâin deltadaki bataklık alanda, güzeşte şeb henüz tanınmayan nedenle coşkunluk bundan sonra. Deltanın tıpkı kısmında söndürme çalışması işleyen Natür Esirgeme ve Milli Parklar Silifke Şefliği ile Büyükşehir Belediyesi itfaiye aracı ekipleri, bölgede hazır bekledi. Arazinin bataklık olması dolayısıyla deltanın karaya ırak noktalarındaki alevlere engelleme edilemedi. Ateş, saatler sonraları etkisini kaybederek sabaha cebin kendinden söndü.

Çevreciler endişeli

Mersin Kasaba ve Doğa Derneği Başkanı Sabahat Arslan, Göksu Deltasının haddinden fazla eke benzeri dünya mirası olduğuna bel ederek, sulak kayran özelliğine sahip bölgenin Uluslararası Ramsar Sözleşmesiyle esirgeme altına alındığına dikkat çekti. Arsıulusal sözleşmelerle dulda altında mevcut bölgenin çok ongun korunması gerektiğini vurgulayan Aslan, “Fakat ne eyvah ki, gerekli önlemler alınamamaktadır. Hem avcılar hem birlikte efsanevi otlatanlar çokça dalgın tıpkı şekilde orayı kullanmaktadır. Burada tüvana halkı bilinçlendirebilirsek ve ilişkin bakanlıkça hamur anlamda memnu mıntıka car edilirse bu sevgili dağılmış evet. Amma maalesef orası korunaklı olmasına karşın herkesin ferah ferah girip çıktığı, piknik yaptığı ayrımsız düzlük. Bunlar ağız ağıza yasaklanmalı. Çünkü dünya mirasını bizim korumamız gerekiyor. Bu kesim ekosistem anlamında çok büyük. Rastgele şeyden önceki bölgenin ekosistem açısından ne kadar yetişkin olduğu oradaki bölüt çok ongun anlatılmalıdır. Bunlar yapıldığında ego inanıyorum kim, hem havza halkı orayı koruyacak hem üstelik hakeza istismarlara misil açan durumlarla karşılaşmayacağız” dedi.

“İmara açılması gibi değil”

Aslan, yangınların, bölgenin imara açılması için çıkarıldığı yönündeki iddialara ise şöyle karşılık verdi: “İnsanlar şunu biliyor ki, coşkunluk sonucu açılan alanlar imara açılamaz. Zira ora doğrusu katıksız sit bölgesidir. Bu havza kesinlikle bakanlığın izni olmadan imara açılamaz. Bu yüzden ego bu yangınların imara açılması üzere çıkarıldığı iddialarına katılmıyorum. çıktı bilinçsizce avcıların çıkardığını düşünüyorum. Çünkü elan esbak yangınlarda bizim yaptığımız incelemelerde, bundan sonra avcıların ve hayvancılıkla geçinen insanlarımızın tedbirsiz ve dalgın davrandığını gördük.”

“Sulak alanlar ekosistem anlamında haddinden fazla şanlı”

Açıklamasında, sulak alanların ekosistem anlamında çokça yetişkin olduğuna bel eden Arslan, “Şu zaman toptan iklim krizini yaşıyoruz, buzullar eriyor, şiddetli yağışlar meydana geliyor, iskân yerlerinden seller oluşuyor. Bunların balaban ayrımsız nedeni bile küresel abuhava krizinden kaynaklanmaktadır. Değişik bir nedeni de şehirleşmenin bilime akla yatkın yapılmamasından kaynaklanıyor. Toptan iklim krizinin etkilerinin azaltılmasında sulak alanlar mehabetli aynı caka oynamaktadır. Karbon yutak alanlarıdır. Zımnında bizim bu alanları çokça gür korumamız gerekirken, bilinçsizce bulunmayan etmeye gitmek kabul edilebilir aynı format değildir. Ayrıca orada 340’a yakın efsanevi türü yaşamakta. Bunun yanında çok yoğun nebat türleri kâin. Zımnında bu biyoçeşitliliği yüklenmek gerekiyor. Ama hangi eyvah kim bunları koruyamıyoruz. Koruyamıyorken, üstüne bu yangınların olması kilolu uymazlık verecektir” diyerek konuştu.

Share: