İkizköylüler, Akbelen Ormanı Davasında ‘Yürütmeyi Durdurma’ Kararının Kaldırılmasına İtiraz Etti

ADLAR TURAN

Muğla’birlikte İkizköylüler, Akbelen Ormanı’nda açılması planlanan kömür ocağı için üçüncü sefer hazırlanan ehlihibre raporunun arkası sıra ‘yürütmeyi durdurma’ kararının kaldırılmasına itiraz etti. İkizköy Yer Komitesi Başkanı Nejla Işık, “Doğrunun yanı sıra düz düz, ‘Akbelen ormanını vermeyeceğiz’ diyen 110 bin sevimli adına, mücadeleden vazgeçmiyoruz. Bunlar bizi yıldıramaz. Direne direne kazanacağız” dedi.

Muğla’nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı’de Yeniköy-Kemerköy Termik Santrali’hangi (YK Erke) köken sağlanması üzere kömür ocağı açılmasına karşı İkizköylülerin mücadelesi sürüyor. İkizköylüler, ormanı YK Erke’ye tahsis eden vekâlet kararına karşı çıkarak ülkü açmış ve bölgede üçüncü bilirkişi keşfi yapılmıştı. Ehlivukuf raporunun bilimsellikten ırak olduğunu savunan İkizköylüler, rapora itiraz etmiş ve bilirkişiler üzerine yanlışlık duyurusunda bulunmuştu. Muğla 1. İdare Mahkemesi ise üçüncü ehlihibre raporuna binaen, güzeşte ağustos ayında verdiği ‘yürütmeyi durdurma’ kararını 2 Aralık’ta kaldırdı. İkizköylüler, zaman Muğla 1. İdare Mahkemesi önünde aynı araya gelerek ‘yürütmenin durdurulması’ kararının kaldırılmasına itiraz etti.

İkizköy Çevre Komitesi Başkanı Nejla Işık, burada yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“BİLİRKİŞİLER GERÇEĞE GÖZLERİNİ YUMDU”

“Biz İkizköylüler, üç yıldır Akbelen Ormanı kömür madeni üzere bulunmayan olmasın, dirim alanlarımız tefviz edilmesin diye niteleyerek hem türel hem fiili kendisine iri bir mücadele veriyoruz. Defaatle kat yapılan uzman keşfinin sonuncu raporunda bilirkişiler, haykırdığımız onlarca gerçeğe gözlerini yumdu, kulaklarını tıkadı, başını çevirdi ve raporlarında ‘Akbelen Ormanı kömür madeni üzere kesilebilir’ dedi. Irfan sırasında Akbelen’le gelişigüzel yaşadığını gösterdiğimiz binlerce zeytin ağacımızı, onlarca su kuyusunu, karışık hayatı, canlılığı, varlığıyla kamu yararı olan herif aynı ekosistemi görmezden gelerek, his sırasında madene dayanamayıp gölgesine sığındıkları zeytin ağacına da yezitlik ederek bilimsellikten ırak bir rapor hazırladılar. Sunduğumuz hiçbir eksper görüşünü, bilimsel raporları dikkate üstelik almadılar.

“GERÇEĞİ YANSITMAYAN RAPORA BINAEN YÜRÜTMENİN DURDURULMASI KARARINI KALDIRDI”

Üçüncü irfan öncesinde, ‘Yaptığımız araştırmalar sonucunda ayrımsız bölük bilirkişilerin tarafsızlıkları üstüne kuşkular oluşuk, ancak somut gerekçeler olmadığı üzere bu yönde itirazda bulunmuyoruz, hastalık ve kuşkularımızın boş olduğunun ortaya çıkmasını diliyoruz’ demiştik. Ancak hangi efsus kim ur ve kuşkularımızın ne büyüklüğünde durumunda olduğunu, Akbelen Ormanı gibi şişman bire bir ekosistemin kömür madeni yüzünden hoşgörüsüz dönüşü ve telafisi olamaz şekilde namevcut olma ihtimalinin gerçekliğini görmezden mevrut raporlarda görmüş olduk. Rapora itiraz etmemize ve bu bilimsellikten uzak raporu hazırlayan bilirkişiler için suç duyurusunda bulunmamıza karşın duruşma, gerçeği yansıtmayan rapora binaen yürütmenin durdurulması kararını bile kaldırıldı. Bugün buraya bilcümle birlikte, yürütmenin durdurulması kararının kaldırılmasına yönelik çıkıntılık etmek için geldik.”

“AKBELEN ORMANI’NIN, ZEYTİN KANUNU VARKEN NAMEVCUT EDİLMESİ KATIYEN OLABILIR DEĞİLDİR”

“Tığ İkizköylüler eksiksiz yetkililere sesleniyoruz” diyen Işık, açıklamasına şöyle bitmeme etti:

“Anne amme menfaati, Akbelen Ormanı’nın, zeytinliklerin, ekincilik alanlarının geleceğe miras adına bırakılmasıdır. Asıl amme menfaati, karışık sermayelerin, talancı şirketlerin çıkarlarını destek olmak değil, halkın yararını görmek ve geleceğini korumaktır. Bizler, burada, ‘Akbelen Ormanı yaşasın’ diyen halkın sesiyiz. Bizler, burada, imza kampanyamızı imzalayan 110 bin kişiyle alay malay nahak kararlara itiraz ediyor, hepinize zeytin dalı uzatıyoruz. Çünkü zeytin hayattır, zeytin kutsaldır, zeytin barıştır. Bayrı zeytin ağaçlarımızın bile süresince yaşadığı Akbelen Ormanı’nın, Zeytin Kanunu varken bulunmayan edilmesi katiyen mümkün değildir. Biliyoruz ki Akbelen’in ve tığ İkizköylüler’in sesine hasis kulak verilirse emekliye ayrılması gereken, dağ naşir isıl santraller amacıyla sunu nadir mirasımıza, Akbelen Ormanı’na kıyılamaz. Doğrunun birlikte kayran alan, ‘Akbelen Ormanı’nı vermeyeceğiz’ diyen 110 bin birey adına, mücadeleden vazgeçmiyoruz. Bunlar bizi yıldıramaz. Direne direne kazanacağız.”

“AKBELEN ORMANI VAKIT KAYBETMEDEN İKİZKÖY’ÜN MESELESİ DEĞİL”

Akbelen Ormanı’ndaki ağaçların kesilmesi durumunda Bodrum’un susuz kalacağını belirten İkizköylülerin fahri avukatı İsmail Hakkı Atal ise şöyle konuştu:

“Mahkemeye, Temel Komisyonu üyesi Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’nun, ‘Doğal kaynakların planlanması ve ülkenin bölünmez bütünlüğü’ çalışmasını, Türkiye Balaban Budun Meclisi’nin belgesini sunacağız. Bu say ve bilimsel deliller, Akbelen Ormanı’nın yalniz İkizköy’ün meselesi olmadığını gösteriyor. Illet? Geçtiğimiz günlerde Bodrum Belediyesi, Orman Genel Müdürlüğü’ne bire bir sevgili açtı. 2013 yılında Kuintet Çete’den Limak bu santrali satın almadan geçmiş Türkiye Kömür İşletmeleri’nin yaptırdığı hidrojeoloji raporuna bakarak, Akbelen Ormanı giderse Bodrum susuz kalacak. Çünkü Akbelen Ormanı’nın yanı başındaki Karacahisar ve Çamköy ast akarsu havzalarının suyu, Akbelen Ormanı’nın altındaki kömür yatağının bir blok kendisine durması sebebiyle Bodrum’a akıyor. Bu sayede Bodrum, Türkiye’ye yılda 5 bilyon dolar turizm geliri kazandırıyor. Şu dakika Türkiye’nin ve Bodrum’un sunu majör sorunlarından birisi, susama. Bu nedenle Akbelen Ormanı takkadak Akbelen’in, İkizköylülerin sorunu değildir.

“YENİKÖY TERMİK SANTRALİ 508 MİLYAR LİRA SAĞLIK HARCAMASI YAPTIRMIŞ”

Mahkemenin ve tetikçi ehlihibre heyetinin ayn önüne almadığı, Avrupa Keyif ve Belde Bilimi’nin raporu hangi diyor? 1986’de işletmeye giren Yeniköy Termik Santrali, 35 yılda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne 508 bilyon teklik keyif harcaması yaptırmış. 1993 yılında işletmeye giren Kemerköy Termik Santrali, 28 yılda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’hangi 260 milyar lira esenlik harcaması yaptırmış, insanları öldürmüş, amansız hastalık etmiş, züğürt etmiş, toprağı kurnaz, kısırlaştırmış. Netice de bu iki isıl santralin Türkiye’ye yıllık sayı farkı afiyet maliyeti, bilimsel delillere bakarak 23 bilyon teklik. Sebep? Kentet Çete’den Limak, yılda 200 milyon liralık mülk kazansın diye.

“LİMAK TERMİK SANTRALİ KAPATILMALIDIR”

Esas’nın 10. maddesi der ki ‘Kamu görevlileri, kanun uğrunda eşitlik ilkesine akıllıca davranmak zorundadır’. Tek sınıfa dokunulmazlık tanınamaz. Buna Kuintet Çete dahi dahildir. Dolayısıyla Anayasa’nın 10. maddesine bütün akıllıca muamele etmek zorundadır. Tıpkısı avukat yerine ben de polis güçleri bile güllabi da bilgili de ilbay birlikte ilçebay birlikte. Devlete 2 yılda 20 milyar teklik afiyet harcaması yaptıran Limak, termik santrali kapatılmalıdır.”

Share: