Antalya Tecim Borsası (ATB) Gücük Ay Meclis Toplantısı, Divan Başkanı Erdoğan Rençper başkanlığında yapıldı. Meclis üyeleri; Kahramanmaraş merkezli 11 ilde büyük yadımlama ve birey kaybına illet olan depremde yaşamını yitirenler amacıyla bire bir dakikalık imtina etmek duruşunda bulundu.

Yönetimin ayrımsız maaş çalışması karşı sedir üyelerinin bilgilendirildiği Sedir’te, Divan Başkanı Erdoğan Çiftçi, depremde birey kayıplarından duyduğu üzüntüyü dile getirirken, “Hareket ülkesi olduğumuz gerçeğinin hiçbir antlaşma unutulmamasını diliyorum. Herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesini tavsiye mektubu ediyorum. Yapılarımızı kuvvetli zeminlerde kurallara akla yatkın olarak inşa etmeli ve seçme aşamada varyemez denetimler uygulamalıyız” dedi. Maraba, depremde hayatını kaybedenlere Cenabıhak’tan yağmur; aileleri, yakınları ve Türk milletine başsağlığı, yaralılara ise müstacel şifa dileğinde bulundu.

ATB Başkanı Ulvi Aşılanmamış, depremin etkileri, yardımlar ve alınması gereken önlemlerle ilişik değerlendirmelerde bulundu. “6 Küçük Ay’tan itibaren hepimiz, kelimelerin az kaldığı, tarifi olmayan üzüntüye ve acıya uğradık. Ülkemizin dağ sarsıntı yeri olduğunu haddinden fazla kırıcı aynı bedelle hatırladık” diye sözlerine başlayan Başbuğ Aşılanmamış, 13 milyondan çok insanı direkt ve dikçe etkileyen iki şiddetli depremin 10 ilde eşi bir sıfır tıpkısı yıkıma bozukluk olduğunu belirtti. 20 Gücük Ay’ta birlikte Hatay’da meydana gelen yara depremlerde gine birey kayıplarının olduğunu belirten Çandır, “Sözün özü hakeza benzeri felakete tedarikli olmadığımızı yaşayarak gördük” dedi.

“Şiddetli mühendislik ve üstencilik öldürdü”

Depremin değil, elem mühendislik ve müteahhitliğin öldürdüğü tıpkı afetin yaşandığını anlatım fail Aşılanmamış, şunları söyledi:

“Yaşadığımız katabolizma ve kayıplarımız o büyüklüğünde şişman kim ‘Bu bize ders olsun’ sözü haddinden fazla yurt ve abes kalmıştır. Bunun yerine ‘Sarsıntı öldürmez, ateş mühendislik ve kötü müteahhitlik öldürür’ tespiti dağ aynı kaynak olarak karşımızda durmaktadır. Kaybettiğimiz canlarımız, namına konulamaz kayıplarımızdır. Tanrı’tan rahmet diliyorum. Yanık ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum. Allah, yaralılarımıza şifalar versin. Tarifsiz acılar zinde kardeşlerimizin acılarını eksiksiz kalbimizle paylaşıyoruz. Demin dayanışma zamanı, bu print günleri el birliği ile atlatacağız. Hep alay malay yaralarımızı sarmaya odaklanmalıyız. Yer Sarsıntısı sabahından itibaren Antalya’mız, tıpkısı taraftan bölgeye insancasına müzaheret ve ehlihibre ekiplerini gönderirken, farklı taraftan dahi sonraki adımlar amacıyla bindi faaliyetlerine benzeri hep namına başlamıştır. Kentimiz, bölgeden tahliye edilen afetzede kardeşlerimize sunu aşkın kucak açan kent olmuştur.”

“Alay Malay akıntı ettik”

Merkezi ve yerli yönetimler, sivil öncecilik kurumları ile müzaheret seferberliğinin başlatıldığını belirten Çandır, yardımların hesabına mıhlı aynı şekilde ulaşmasında koordinasyonun önemine ilgi çekti. Çandır, yardımların koordinasyonunu tedarik etmek üzere yapılan toplantılara katılarak düşünüm ve önerilerini dile getirdiklerini anlattı.

Eskiden olduğu kabilinden, ‘farklılıklarımız zenginliğimizdir’ ve ‘alay malay yapmak çözüm getirir’ tespitlerinin hayata geçirilebileceğini söyleyen Aşılanmamış, “Kuma amacımız ve paydamız bu balaban felaketi birlikte aşmaya çalışmaktır. Felaketin evvel anlarından itibaren Antalya’mızın yekpare çekicilik ve kuruluşları tıpkısı bilcümle adına var gücüyle hem kentimizde hem üstelik coşkunluk bölgesinde seferber olmuşlardır. Bu seferberlikte öne sâdır ve borsamıza düşen faaliyetleri adına getirdik ve getirmeye bitmeme edeceğiz. Bu çerçevede felaketzede kardeşlerimizin neye ihtiyaçları olduğu bilgisine göre Antalya’daki nazar ve borsalar namına başlattığımız ve Antalya Tecim ve Endüstri Odamız koordinasyonunda birleştirme ettiğimiz ayni arkalama kampanyasına üyelerimiz ve hemşehrilerimiz alışılmamış huy göstermişlerdir. Toplanan yardımlar afetin önce anından itibaren bölgeye ulaştırılmıştır. Üyelerimize, hemşehrilerimize ve Antalya iş dünyamıza duyarlılığından kontekst teşekkürname ediyorum” diye niteleyerek konuştu.

“Borsa namına üzerimize düşeni yapacağız”

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından, tıpkı ay süreli tıpkı maddesel arkalama kampanyası başlatıldığını hatırlatan Komutan Aşılanmamış, hisse senedi dünyasını ve cümle hayırseverleri kampanyaya bindi olmaya çağırma etti. TOBB’un yer sarsıntısı bölgesine temelli hane yapımıyla ilişik da kampanya başlattığını dahi hatırlatan Aşılanmamış, “Borsa namına kurumsal açıdan kalıcı ev seferberliğinde birlikte üzerimize düşeni yapacağız. Detayları önümüzdeki günlerde açıklanacak olan kampanyaya üyelerimizi ve kentimiz gelişim dünyasını destek olmaya davet ediyoruz. Zaman bölgedeki insanımızın beraberinde olma ve yaralarımızı alay malay irca günüdür. Allah bize bire bir henüz böyle acılar yaşatmasın. Dualarımızın kabulü üzere bizlerin de azimle, bilgiyle ve doğru biçimde çalışmamız gerektiği gerçeğini tek aklımızdan çıkarmamalıyız” şeklinde konuştu.

“Hareket bölgesinde tarım desteklenmeli”

Başbuğ Aşılanmamış, sarsıntı bölgesinin tarım varlığıyla ilgilendiren de hikmet verirken, yapılması gerekenleri söyledi. Ülkede nebati istihsal değerinin yüzde 20’si, işlenen tarım alanlarının yüzdelik 14’ü, kocabaş hayvan varlığının yüzdelik 12’si, küçükbaş efsanevi varlığının yüzde 16’sını sarsıntı bölgesindeki illerin oluşturduğunu söyleyen Çandır, “Rakamlardan da anlaşılacağı gibi mıntıka hem zirai istihsal hem hayvancılıkta ülkemiz tarımı üzere koca tıpkı konumdadır” ifadelerini kullandı.

Depremden hasar gören köylerde umumi hayatı etkileyen yardım ve faaliyetlere ilişik yerine ekincilik ve hayvancılığın devamlılığı amacıyla 2023-2024 yıllarını kapsayacak şekilde, aracısız gelir desteği, girdi, erke, sulama, alet-takım ve mekanizasyon destekleri sunulması, iki yılı havi ILGI-DÜZEY ve sigorta primlerinin kamu tarafından üstlenilmesi ve bankalara olan borçların silinmesini öneren Çandır, “Ekincilik alanları imara banko açılmamalıdır. Kalkınmayı hızlandıracak krediler ve hibeler sunulmalıdır. Amme yoluyla kuma ihtiyaca karşılık verecek projeler uygulanmalıdır” ifadelerine yer verdi.

“Evcil yönetimler desteklenmeli”

Antalya’nın genişlik haddinden fazla depremzede ağırlayan kentlerin başında geldiğini söyleyen Çandır, resmi kayıtlara bakarak Antalya’ya kısaca yerine 150 bin depremzede geldiğini; oteller, mektepli yurtları, misafirhanelerin depremzedelerin kullanımına sunulduğunu belirtti. Aşılanmamış, sayısı tanınmayan kadar depremzedenin de zat imkanlarıyla Antalya’ya gelerek yakınlarının yanında ya dahi gene özlük imkanlarıyla şehirde kaldığını kaydetti.

Depremzedelerin günce iaşeleri ve ihtiyaçlarının sürdürülebilir şekilde karşılanması için domestik yönetimlere hazine, bütçe ya dahi İller Bankası üzere amme kurumlarından arttırma maddi bindi sağlanması gerektiğini kaydeden Komutan Çandır, şunları söyledi:

“Başta kentimiz gelmek amacıyla metin çokça kentte depremzede kardeşlerimize destek olmak ve acılarını tesahup etmek çabası suret safhadadır. İnsanlar ve kurumlar destek olmaya ve fariza almaya çabalıyorlar. Fakat yorumlamak gerekir kim yüz binlerin ve milyonların günlük iaşeleri ve ihtiyaçları sürdürülebilir şekilde karşılanmalıdır. Bu konuda en nazik dara doğal kendisine evcil yönetimlerin üzerindedir. İvedilikle ve yeterlilikle başta yer sarsıntısı bölgesindeki yerel yönetimlerimiz görünmek için depremzede ağırlayan tüm yerli yönetimlere hiçbir ayırım yapmaksızın hazne, bütçe ya da İller Bankası gibi kamu kurumlarından arttırma maddi bindi sağlanmalıdır. Bu çerçevedeki temel aktarımlarının amme ile daima paylaşılması şarttır. Bu paylaşım hepimize ilave güdeleme sağlayacaktır. Ne kaynaktan hangi kadar hamur nereye aktarıldı farz etmek hepimize şevk verecektir. Bakın sizinle yeknesak paylaşayım; 2021 yılında Almanya’bile aynı hâkim felaketi oldu ve 186 birey hayatını kaybetti. Olayı hatırlarsınız. Alman hükümeti, birkaç gün ortamında ‘federal bütçeden ve eyaletlerin bütçelerinden ivedili ihtiyaçlar üzere 35 bilyon avro aktardık’ dedi. Eminim bizim hazinemizin üstelik bütçemizin de ivedi ihtiyaçlar üzere böyle bir gücü vardır.”

“Bölgenin istihsal gücü ayakta tutulmalı”

Depremden etkilenen illerin boşaltılmaması gerektiğini vurgulayan Başbuğ Aşılanmamış, lüzumlu tarım gerekse sanayide kazançlı potansiyeli faziletli olan bölgenin üretim gücünün ayakta tutulması gerektiğini rapor etti. Aşılanmamış, şu kıymetlendirme bulundu:

“Nüfusu 13,5 milyon olan hareket bölgesinde, bu nüfusun kısaca üçte birinin nazik ölçüde temelli yerine ayrıksı illere dağılması bekleniyor. Lüzum tarım gerekse sanayide konuşu potansiyeli faziletkâr olan bölgenin istihsal gücü ayakta tutulmalıdır. Bölgede emin dirim alanları oluşturulmalı, zemini kuvvetli tamam iskân yerlerine yaygınlaştırılmış konteyner kentler ve kalıcı konutlar mensur edilmeli, insanlarımız yaşadıkları yerlerden koparılmamalıdır. Beledi hafızayı unutmalarına kez açılmamalıdır. Kentlerimiz, tarihi ve medeniyet zenginliği itibariyle kadim kentlerdir. Hiçbirinin yalnızlaştırılmasına ve yabancılaştırılmasına cevaz verilmemelidir.”

“Kamu öncü olmalı, herkes hazırlığını yapmalı”

Daha Çok zelzele ve aynı natür olaylarını aklımızdan ve faaliyetlerimizden çıkarmamamız gerektiğini vurgulayan Çandır, bunun dirimsel benzeri zorunluluk haline getirilmesi gerektiğini söyledi. Kamudan şirketlere toplumun rastgele kesiminin afet hazırlığını yapması gerektiğini kaydeden Aşılanmamış, “Kamu Yönetimi, bu konuda ivazsız tensikat ve tıpkısı çalışmalar yapmalıdır. Bizler üstelik natürel afetlere giderek hazırlıklı olma üzerine kullanılmamış tıpkısı biçimci sahibi olmalıyız. Aileden ve evimizden başlayan sokağımızdan mahallemize genişleyen bir çerçeveyle pekâlâ afet anlarında yapmamız gerekenlerle ilgilendiren bir facia gösteri planına ve cereyan kabiliyetine topluluk olmalıyız. Şirketlerimiz üstelik bu çerçevedeki müstacel eylem planlarına cemaat olmalı ve tıpkısı facia takkadak hepimiz görevlerimizi tam uygulayabiliyor olmalıyız. Bunun için yerel yönetimler hepimize defa gösterici olmalı ve kolaylaştırıcı adımlar atmalıdır” diye konuştu.

Merkezi ve yerli yönetimlerin deli dolu ve gerçekçi düzenlemeleri ile toplumun duyarlılığını artırması, herkesin birbirini olumlu yönde etkilemesi ve motive etmesini talip Çandır, “Yani afete duyarlılığı, yıpranmamış tıpkısı insancasına itibar kaynağı yerine kabullenmeliyiz. Afete tedarikli olma konusunun bizler üzere arz etkili göstergesi, hayatımızın vazgeçilmez tıpkı parçası adına ezberimize almamızdır. Bunu başarabilirsek fakat o ant bu soy afetlerdeki kayıplarımızı yeryüzü örgen indirmemiz türlü olacak ve birbirimize haddinden fazla henüz faal destek olabileceğiz diye düşünmekteyim” şeklinde konuştu.

“Antalya’daki binaların durumu değerlendirilmeli”

Seçme hangi büyüklüğünde 2. merhale sarsıntı bölgesi olsa da Antalya’dahi hele kent merkezinde ömrünü tamamlamış binaların tedirginlik oluşturduğunu belirten Başbuğ Aşılanmamış, “Antalya’daki binaların depreme peklik durumu değerlendirilmeli, olabilecek aynı depremde birey kaybı olmadan afeti atlatmamız sağlanmalıdır. Bu konuda hazırlanacak Zelzele Master Planı kez göstericimiz olacaktır” sözlerini kullandı.

“Vacip adımlar atılmalı”

Çandır, yaşanan hareket felaketinin unutulmayacağını rapor ederek, “gücük ay, hepimiz amacıyla tarifi imkansız acılarla tarihteki yerini alıyor. Bu yaşadıklarımızı unutmayacağız. Tanrı, tıpkı henüz böylesi acıları milletimize yaşatmasın inşallah. Ancak tığ bile daha çok lazım adımları bir zamanlar ve doğru bir biçimde atmayı öğrenmeliyiz ve bu konuda çalışmalıyız” dedi.

Sedir’te üyeler, sektörlerine ilişik değerlendirmelerde bulundu. – ANTALYA