Ali Babacan: “Amme Kuruluşlarının Ihsan Açıklaması Kadar Yersiz Tıpkı Molekül Namevcut. Kimesne Kimseye Milletin Parasıyla Gösteriş Satmasın”

Demokrasi ve Ofans (REÇETE) Partisi Umumi Başkanı Yüce Babacan, yer sarsıntısı bölgesi Kilis’te; “Bu arkalama kampanyasında amme kuruluşlarının ödül açıklaması kadar yersiz benzeri şey yok. Amme kuruluşu doğrusu kerem geçmek. Ihtişam, esen cebinden aldığını sol cebine koyuyor, hediye yaptım diyerek gelgel atıyor. Doğrusu devletin parası o. Ne bağışından bahsediliyor? Kimin parasını kime bağışlıyor? O dünyalık filhakika milletin. Kamu bankalarının, kamu kuruluşlarının, Merkez Bankası’nın ihsan yaptım diye niteleyerek gelgel atması kadar absürt tıpkı molekül olanaksız. Kimse kimseyi kandırmasın… Kimesne kimseye milletin parasıyla afi satmasın” dedi.

MERHEM Partisi Umumi Başkanı Büyük Babacan, dün sarsıntı bölgelerini mülakat etti. Kilis’teki incelemelerinin arkası sıra izah fail Babacan, şunları söyledi:

“Bu müzaheret kampanyasında kamu kuruluşlarının bağış açıklaması büyüklüğünde boş bir husus yok. Kamu kuruluşu zaten oran demek. Şevket, esen cebinden aldığını sol cebine koyuyor, ihsan yaptım diye niteleyerek hava atıyor. Filhakika devletin parası o. Kalıp Bankası, mülk basıp bu yaraları sarmakla görevli kuruluş elhak. Değil 30 milyar, gerekirse 60 milyarı basıp böylesine balaban bire bir felakette yaraları sarmayla doğrusu işyar olan bünye. Ne bağışından bahsediliyor? Kimin parasını kime bağışlıyor? O para doğrusu milletin. Amme bankalarının, amme kuruluşlarının, Biçim Bankası’nın ihsan yaptım diyerek çekicilik atması kadar absürt tıpkı husus imkânsız. Kimse kimseyi kandırmasın.

“SİZ ÖNCE KENDİ AYAKLARINIZIN ÜZERİNDE DURUN”

Kamu bankaları da hediye açıklıyor. Henüz mazi kaynağa ihtiyaçları vardı. Kaynak, onlara anamal takviyesi yapacağını car etti. Kendisi kaynağa ihtiyacı olan kurumlar zaman cömertçe hediye falanca açıklıyorlar. Siz önce geçmiş öz sermayenizi tüvana tutun. Öz ayaklarınızın üzerinde durun birlikte ondan sonradan kamuya bergüzar mı yapacaksınız, apayrı yere ne yapacaksanız yapın.

“BUNUN YÖNTEMİ BAĞIŞ DEĞİL, TEMETTÜDÜR”

Dahi bunun yöntemi armağan değil, temettüdür. Amme kuruluşları kar porte, temettüyü zaten Kaynak’ye verir. Hazne dahi harcar onu. Kamu kuruluşları kar ayar, algı öder. Kamu kuruluşlarının elinde çok anamal varsa, sermaye iadesi yapar. Bunlar alışılmış yöntemler. Ama tutup de amme kuruluşlarının hususi sektörle hususi ihsan yapanlarla yarışa girmesi, ‘Bak görüyor musun kavim topu topu 30 milyar bağışladı. Benim kurumlarım, benim bankam, benim merkez bankam 80 bilyon bağışladı’ diye kimesne övünmesin. Kimesne kimseyi kandırmasın.

“MİLLET NEREYE HANGI BÜYÜKLÜĞÜNDE BAĞIŞ YAPACAĞINI GAYET İYİ BİLİYOR”

Bu millet öz saf kaynaklarından, helal imkanlarından filhakika armağan yapıyor, yapacaktır. Vakit Kaybetmeden o kampanya çerçevesinde bu bağışlar bitmez. İlk günden itibaren budun nereye hangi büyüklüğünde ödül yapacağını gayet bol biliyor. Kime güveniyor, kime güvenmiyor, bunları gayet bereketli biliyor. Kamunun kamuya hediye yapması diyerek tıpkı husus olanaksız. Bu ülkenin yekpare 11 sene ekonomisinin başında olan birisi adına söylüyorum. Kimse kimseye çekicilik atmasın. Kimesne kimseye milletin parasıyla afi satmasın.

“ŞU YARDIMLARIN ÖNÜNÜ AÇIN”

Serencam günlerde yoğunlaşan tıpkısı şekilde hareket felaketinin yaşandığı metanetli çok toprak ve ilçeden bilgiler geliyor. Vatandaşlarımızın kendi çabalarıyla oluşturduğu ve dağıtmaya çalıştığı yardımlara bariyer olunması bahis konusu. YEMEK evleri kurulmuş. İnsanlar sıcak çorba dağıtıyor. Oralara müdahale ediliyor. ‘Yardım dağıtılacaksa, bunu biz, ihtişam, iktidar yapar’ diye bir idrak yaygınlaşıyor. Bu nazik bire bir hatalı. Türkiye, şu andaki iktidarın biricik başına altına kalkabileceği ayrımsız felaketle yüz yüze değil. Hiç uğraşmasınlar. Rüyalarında görürler, yapamazlar. Bırakın, şu yardımların önünü açın. Bırakın, vatandaşlarımız birbirine ulaşsın.”

“GENÇLERİN DOĞDUKLARI TOPRAKLARA DÖNMESİ İÇİN CİDDİ HAZIRLIK GEREKİYOR”

Seçimin ertelenmesi tartışmalarıyla ilgilendiren tıpkısı soru üstüne Babacan, “Seçme konusuna gelince Esas’nın hükümleri çokça kategorik, onun gereği neyse o peki. Onun dışında tıpkı husus düşünülemez. Şu birlikte söyleniyor; şimdi seçimi konuşmanın zamanı değil diyorlar evet o söylemi birlikte ego kilolu buluyorum. Çünkü adım adım iktidar bunu alır ‘seçimin zamanı değil’e evirir çevirir. Ona da vesile vermememiz lazım. Esas hükümleri açıktır, zamanı gelince seçim yapılır” dedi.

Kilis’ten Hatay’ın Etki ilçesine güzeşte Babacan, depremin peşi sıra yaşanan iç kafile dalgasına şu sözlerle ilgi çekti:

“Bu göçün âdeta geçici olması gerekiyor. Vatandaşlarımızın doğup büyüdükleri topraklara bir dakika evvel dönmeleri için acil tedbirler alınması gerekiyor. Özellikle çoluk çocuk büyük illere taşındıktan sonradan baştan buralara dönmek üstüne gönülsüz olabilirler. Onların doğdukları topraklarda baştan hayat kurabilmelerini bulmak üzere haddinden fazla aheste hazırlıklar, hususi programlar gerekiyor. Teşvik ve istihdam imkanları gerekiyor. Ülkemizin önünde daha çok yıllarca sürecek haddinden fazla muhteşem faaliyet alanı var. Depremin hem fiziki hem sosyal ve iktisadi yaralarını vira etmek teferruatlı sürecek, öyle görünüyor. Bilcümle beraber çalışacağız. Millet namına bile vereceğiz. Angajman beraberliğimizi katiyen bozmayacağız.”

Share: