İçişleri Bakanı Aristokrat, Silivri’de STK temsilcileri ve muhtarlarla buluştu Açıklaması

İçişleri Bakanı Süleyman Aristokrat, “Tabiatıyla ki çaktırmadan göçeği önlemeye çalışıyoruz, birçok tedbir alıyoruz. Tabii kim mankafa gönderiyoruz. Burayı bire bir sinsice göç merkezi haline tefhim etmek istemiyoruz. Bu üstelik Avrupa’nın tıpkısı projesi, ‘Bize gelmesinler Türkiye’da kalsınlar.’ Tığ senin enayin değiliz.” dedi.

Bakan Aristokrat, DOĞRU Fırka İstanbul İl Başkanlığının “Yüz Yüze 100 Dönem” programı kapsamında, Silivri Cumhuriyet Mahallesi’nde STK temsilcileri, hareket insanları, doyum önderleri ve muhtarlarla buluştu.

Türkiye’nin hayalinin, bulunduğu coğrafyada komşularıyla birlikte huzur ve bol bolamat içre seyretmek olduğunu vurgulayan Aristokrat, “Bizim hayalimiz ektiğimizi biçmek, biçtiğimizi yemektir. Bizim hayalimiz atamız ve ceddimizden miras aldığımız hayatımız ve inancımızla yaşamaktır. Aslında biz çok öz istemiyoruz. Bu ermiş budun, bu toprakların çocukları, sanki kaslı dünyaya alın bu saf haklarının mücadelesini veriyor.” diye niteleyerek konuştu.

Soylu, Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada bire bir düş namına görüldüğünün altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Osmanlı, binlerce kilometre öteye gitmiş, dostluğun, kardeşliğin, aynı balaban devletin kuşkusuz olabileceğinin örneğini ortaya koymuş. Gittiğimiz gelişigüzel yerde onur ile karşılanıyoruz zira tığ Amerika, Avrupa, Almanya, İngiltere kabil kimseyi sömürmedik. Kimsenin madenlerini almadık, çocuklarını köleleştirmedik. Tığ hakeza tıpkı budun değiliz. Tıpkısı taraftan Mevlana’nın, aynı taraftan Hacı Kortej Veli’nin, bir taraftan Veysel Karani’nin, bir taraftan Eyüp Padişah’ın, bire bir taraftan Melik Şeyhmus’un bıraktığı manevi iklimin etkisindeyiz. Bu ülkede 5 ara ezan okunuyor. Bu ezan bize beraberlik, dostluk ve yardımlaşmayı hatırlatıyor. Tabiatıyla kim sinsice göçeği önlemeye çalışıyoruz, bir nice ilaç alıyoruz. Tabii kim geri gönderiyoruz. Burayı aynı uğrun barhana merkezi haline aktarmak istemiyoruz. Bu dahi Avrupa’nın bir projesi, ‘Bize gelmesinler Türkiye’bile kalsınlar.’ Tığ senin enayin değiliz.”

Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Lübnan’bile 0-2 gözyaşı arasındaki çocuklara benzen gönderdiklerini anlatan Aristokrat, “Biz onları bekâr bırakamayız. Biz Müslüman’ız, ‘İnananlar kardeştir.’ diyoruz. Ne yapalım, tarihimize, geçmişimize, inancımıza sırtımızı mı dönelim?” ifadelerini kullandı.

“Biz bu zihniyeti feshetmek durumundayız”

Soylu, her şeyin istismar edildiğini belirterek, “Diyorlar kim ‘Yabancılar Eskişehir’bile ellerinde kılıçla geziyorlarmış.’ Bilahare tıpkı basamak geliyor kim ayrımsız platoda film çeviriyorlarmış, ellerinde taklit kılıçlarla tıpkı yere gidiyormuş oyuncular. Ancak toplumsal medyada süratle ‘Suriyeliler ellerinde kılıçlarla sokakta geziyor.’ diye niteleyerek saptırmalar ve dezenformasyonlar başlıyor. Bu bire bir zihniyettir, tığ bu zihniyeti tahrip etmek durumundayız. ” şeklinde konuştu.

Rusya- Ukrayna savaşı nedeniyle Avrupa’yı bu şita el günlerin beklediğini hatırlatan Soylu, “Ukrayna’yı kımıldatma ederken iyiydi. Kim bu savaşın hangi antlaşma biteceğini biliyor? Biz birlikte Suriye savaşı başladığında ne ahit biteceğini bilmiyorduk. Türkiye balaban işlemler ortaya koydu 1150 kilometre cızık duvarı yapıldı muhacir, maden kaçakçısı ve yıldırıcı gelmesin diye niteleyerek. Türkiye altyapısını çokça zinde yaptı. Şayet bu altyapısı zihayat olmasaydı Türkiye’yi yıkarlardı. Herhangi Bir on yılda darbelerle bizi 20 yıl geriye attılar. Türk-Kürt, Alevi-Sünni, başı yıldızlı-hafi diye niteleyerek bizi ayırmak için 50 tür fitneyi ortaya koydular. Türkiye elhak yapmaz ama benzeri terör örgütüne destek verse dünyada bizi recmederler.” değerlendirmesinde bulundu.

“Vatandaşı ezdirmemek amacıyla kül kaynaklar kullanılıyor”

Bugün Batman’dan Diyarbakır’a, Mardin’den Şırnak’a geceleyin geç saatlere büyüklüğünde insanların şen gezebildiğini belirten Soylu, geçmiş yıllarda Hakkari’bile öğrencilerin üniversiteyi kazanamadığını, bölgede terör operasyonlarıyla huzurun bilge olduğunu ve onlarca öğrencinin üniversite kazandığını kaydetti.

Türkiye’nin sorumluluğunun çabucak coğrafyasıyla ait olmadığını aktaran Soylu, “Şayet tığ Irak’ta Bağdat’ı düzeltemezsek, huzurlu tıpkı kuzuluk getiremezsek, Suriye huzurlu bire bir ağıl gelmezse, Lübnan, Libya erinçli bir ayla gelmezse, etraftaki coğrafyada Balkanlar parçalanmamış erinçli bire bir hale gelmezse biz görevimizi yapmamış oluruz. Bu fırsatı ilk defa yakaladık.” diyerek konuştu.

Türkiye’nin dünyadaki sıkıntılardan etkilendiğine dikkati çeken Aristokrat, vatandaşı sıkıntıların altında ezdirmemek amacıyla hükümetin ve ülkenin bütün kaynaklarının kullanıldığını dile getirdi.



Share: